ADOLF HİTLER

Adolf Hitler Avusturya asıllı bir Alman olarak 20 Nisan 1889’da Avusturya’da, Braunau’da doğdu. 1900-1905 yıllarında Linz’de ortaöğretimini gördü ancak sorumsuz ve tembel olduğu için okulu bitirmedi. Hitler yoğun olarak resim, mimari,tarih ve müziğe ilgi duyuyordu. Hedefi mimar ve ressam olmaktı ancak katıldığı iki sınavda da başarısız olduğu için Viyana Güzel Sanatlar Akademisi’ne giremedi. Bu onu olumsuz etkilemiş olacak ki Viyana’da yalnız yaşamaya başladı. Yaşına göre çevreyi, siyasi ortamı çok iyi takip ediyordu. Burada kendi düşüncemi belirtmem gerekirse onun yaşında bu kadar iyi siyaset yorumlayabileceğimi sanmıyorum. Bu biraz da o dönemin koşullarının gerektirdiği bir durumdu. 1903’de babası, 1908’de annesini kaybetti. Genç yaşında hayata atılmak zorunda kaldı. Henüz babası hayattayken hatiplik yeteneğinin ortaya çıktığı görünüyor. Babası ile ressam olma konusunda çatışma yaşıyordu çünkü babası onun memur olmasını istiyordu. Hitler ise sadece ressam olmak istiyordu. Sonuç olarak bu hayali gerçekleşemedi. İnşaatlarda amele olarak çalıştı ve bu süreçte sendikaları inceleme fırsatı bulmuştu.

Daha sonra Münih’e yerleşti, sanki yıllardır orada yaşıyormuş gibi mesuttu. Hitler için Almanya çok değerli idi. O aslında bir Almandı. Avusturya ile Almanya’nın birleşmesi gerektiğini savunuyordu. Çok koyu bir milliyetçiydi. Ayrıca 1. Dünya Savaşı’na katılma şansı oldu. Öncelikle Avusturya ordusuna başvurdu ama sağlık durumu nedeniyle kabul edilmedi ve o da gönüllü olarak Alman ordusuna katıldı. 1914 ve 1918’de demir haç nişanıyla ödüllendirildi. 1916’d bacağından yaralandı, 1918’de gazla zehirlendi. Savaştan sonra tutsak kampında gözcü olarak görev yaptı. Kamp dağıldıktan sonra Münih’e dönüp orduya milliyetçi ideoloji içerikli dersler veriyordu. Hatiplik yeteneği burada onu ön plana çıktı ve 1919 yılında kurulan Alman İşçi Partisi’nin yedinci üyesi oldu. Hitler alışılmadık yöntemler kullanarak kitleleri kışkırtmaya başladı ve parti görüşlerini yaydı. Hitler,siyasal görüşlerini yaymak için şiddet kullanmayı doğal buluyordu. 1921’de parti liderini tasfiye edip parti başkanı oldu. Kasım 1923’de Münih’de darbe girişiminde bulundu ancak başarılı olamadı ve Hitler ile arkadaşları tutuklandı. Burası gerçekten çok ilginç; Hitler yargılanma sürecinden, kendi ideolojisini yaymak ve kendini tanıtmak için yararlandı. 5 yıl ceza almasına rağmen hitabet yeteneğiyle mahkemeyi bile etkilemeyi başardı. Rahat koşullarda sadece 9 ay hapiste kaldı ve bu süreçte Mein Kampf (Kavgam) kitabını yazdı. Hitler çok koyu bir Yahudi karşıtı idi ve bu görüşü Viyana yıllarından beri mevcuttu.

Daha sonra hızla yükseldi ve 1932’de cumhurbaşkanlığı seçimlerine katıldı, 1933’de Başbakan oldu ancak Hitler yetinmedi ve Reichstag yangınını çıkarttı, suçu düşmanı komünistlere attı ve hepsini tasviye etti. 23 Mart’ta ise diktatörlük yetkilerini aldı.

İşte dünya için kaos vakti gelmişti. Yazımın devamını başka bir zamana bırakıyorum. İyi okumalar değerli okurlarım…

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s